Şuanda hem araştırmacı hem öğretmen hem de istatistikçisiniz.
Deney yapan bilim insanları ellerinde bir hipotez varken sonuç geçerli (istatistik dilinde: significant) çıkmadığında "Kahretsin, çok değersizim ve başarısızım" demiyor.
Önlerindeki gerçeği kabul ederek başka bir yöntem arıyorlar. Önlerindeki gerçeği kabul ederlerken de pasif agresif davranmıyorlar. Alışkanlık kurup, bırakırken; hayatımızı şekillendirirken de, bu tavırla yaklaşmamız gerekiyor. Danışmanlık ödevlerinde ya da kendi başınıza alışkanlık oluşumunu denerken ya da genel olarak bir şey için çabalarken ilk denemede mükemmel olamayız... Böyle olsaydı kimsenin bir ayrıcalığı olmazdı ve kendimiz hakkında öğrenme şansı yakalamazdık.
Deney örneği
Dışarı çıkıp tatlı yeme alışkanlığını, kilo aldığı için değiştirmek isteyen adam düşünmüş. Yemek yerine yürüyüşe çıkmayı, yeni bir yere gitmeyi denemiş ve başarısız olmuş. Sonra fark etmiş ki dışarı çıktığında aslında insanlarla konuşuyor olması onu dışarı çıkmaya ve bahaneyle tatlı yemeye iten faktörmüş. Yalnızlıkla baş edemeyen bir insan olduğunu fark etmesi, adamın sadece alışkanlığını değiştirmesine değil, kendi hakkında farkındalığa ulaşmasına yardımcı olmuş.
Araştırmacı olarak elimizdeki sonucu yorumlayıp öğrenerek farklı şekilde tekrar denemeliyiz. Günlük hayatta genelde denediğimiz şeyde başarısız olduğumuz anda kendimizi yargılıyoruz.
Deneyden özgürleşmeliyiz.
Deneyden özgürleştirmeliyiz.
Aynı şekilde başkalarını yargılamayı bırakarak çevreden de bize destek olmalarını isteyebiliriz. Herkes kendi kendinize davrandığınız gibi davranıyor olsaydı, bir kere deneyip o kişiden vazgeçse, mükemmeli beklese ve yargılasa ne olurdu?
Comments